üstü çizili şakaklardan görülmemiş bir ağrı
bir sürü kontörü var, telefonu üst model o da biliyor, arayacak kimsesi yok şakakları gürültülü bir sağanağa maruz kalmış gibi bereketsiz zamanın içinde hep çizikli hep soğuk kırık aynasına ne zaman baksa şaşırıyor sen de kimsin diyor sapsarı bir sesle burası neresi, neler oluyor Allah'ım ama her şeyi gayet net hatırlıyor bu çetrefili kendi seçmiş ama o da biliyor, gözyaşları dinince gökkuşağı çıkmaz kendine gücenmiş değil, aradığı isim nerede kayıp kahkahaları kumpaslarda bulunmaz elindeki kalem mi kamçı mı belli değil ha vuruyor ha vuruyor ne zaman diskalifiye olsa hayattan o da biliyor, zirveler ona göre değil bütün imtihanlara son gece çalışıyor uyumadan önce mezarlıklar düşünüyor pişman bir türkü mırıldansa soluk kalıyor kederi ne dersini alabilmiş ne de yeterince şişman çay karıştırırken ya da ayakkabısını bağlarken daldığı düşüncelerde hıçkırıyor boğuk kimseler görmemiş kalbindeki yumruğu yumruk kalbi kadar, o da biliyor diyor bazen, güzel beni ned...